4 Ekim 2009 Pazar

herşey ılık olsa

yatağın rahat olup olmadığı önemsiz, isterse yerde bi battaniye üzerinde, eşyasız bi evde, soğuk odada uyu. hatta tüm gece sabahlara kadar sokaklarda ol. yağmurda ıslan.

eve gelmek için dünya kadar yol gel. karın ağrısından canın burnuna gelsin. daha olabilecek, keyfini kaçıracak ne varsa, olsun onlar da. ama o gece rahat uyu. en azından bi kere olsun öyle uyumuş ol. öylesi sıcacık olsun.

göğüse konmuş başı okşasın hiç üşümeyen eller. ve senin ellerin hep üşüsün. ısıtacağını bildiğin bi el var ne de olsa. gece uyunacak gülümseyen bi yatak olsun.

bunlara alış sonra da. hiç üşümeyen ellerin artık buz tutsun. ellerini uzat. ısınsın. parmak ucundan başlayıp yayılsın vücuduna. ısınsın ruhun. ısınamaz olsun tek başına.

saate aldırmadan düş yollara. uzan ona. ısın. ve tek başınalığı geride bırak. normalleştir ısı alışverişini. sorgula ateşin kaynağını.

uzun süredir üşümemiş bedenin en sevdiği giysisinin içinde olsun, sıcacık. unutsun soğuğu. sıcaktan şikayet etsin. ve sönsün alevler, nefesinle.

ve kendine kız, artık alevlendiremediğin ateş için. nefesini tut, bir şeyi değiştirebileceğini sanarak.

parmak uçlarından başlayarak yayılsın vücuduna ama bu sefer soğukça.

yakınacak hiçbirşeyin yok artık, soğuk ve kayıp uykularından başka.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder