14 Ekim 2009 Çarşamba

tempooo!!

''Koş selvi koş!!'' sloganı ile sokaklarını arşınladığım İstanbul sokakları.. Duy sesimi.. Ben de seni hergün karış karış dolaşmaya bayılmıyorum ama ekmek parası ve aylık akbil var diye bi mutlu oluyorum yine de :) Ve bu yazıyı sol bacağımı rahat ettiremeyince masanın üstüne koyarak yazmaktan da gurur duyuyorum. Ben insanım, eklemlerimi de seviyorum ama burkulmasın ayak bilekleri, hele iki kere üstüste hiç burkulmasın!! Lenny Kravitz ders çalışırken yormuyorsun, sana da bayılıyorum. Birde Vahap Hocaya seslenirsem daldan dala başlayan yazı layığını bulur kanımca :) Vahap Hocacım sizde galiba blogumu okuyosunuz, eğer okumuyosanız nerden bildiniz benim çalışıyor gibi gösterip çalışmadığımı, kitaplar elimde sizi gördüğümü yazmıştım ne hoş oldu demiştim. Bunları bilmiyorsanız neden derste çalışıyor gibi görünüp de çalışmayanlar çıkıyor ortaya dediniz. Hem de her sözünüzle bir göz teması yakaladığım halde, paranoya bu biliyorum. Hala çok başarılıyım bilmiş bilmiş bakmakta ve bazen de mimiklerim karışıyor, anlamaya çalışan selvi bakışı yaparken derste mimiklerimi kontrol edemiyorum bazen, hocaların da dikkatini çekince bu durum, nereyi anlamadınız şeklinde soruların muhatabı oluyorum. Ama 80ler benim yine de favorim!! Ahahahhh:)) Konuya böyle girilir de böyle çıkılmaz işte, literatüre geçsin :)
Ve ben çok çalışıyorum hakikaten, pardon koşturuyorum demeliydim, o zaman pardon demek yerine beksıpeyse basıp silmekte oldukça manalı olurdu ya maksat samimiyet okuyucu. Gerçi pek okuyucum yok ama ben okuyorum farklı farklı kişililiklere bürünüp :)
Ruh eşimi arıyorum birde tramwaylarda, motorlarda.. Otobüs, metrobüs bu çalışmanın yapıldığı alanlar çerçevesinde kabul görmedi pek. Füniküler ve metronun yüksek potansiyelini gözden kaçırmıyorum fakat yürüyen merdivenlerdi, bantlardı derken denk getiremiyorsun, denedim biliyorum. Kaç kişinin peşine düştüm de kaybettim, ahhahhaha! Ama en eğlencelisi metroda Ozan'ı arkadan görüp, tanıyıp omzuna arkadan parmak ucuyla dokunup, bedeni kabartıp deli gibi sırıtmaktı. Ama bu sene açılışı yapamadım henüz ve uzak görünüyo açılış. açmadan kapatmak en iyisi konuyu ve türevlerini.. 90'lar da güzeldi be! Burak Kut vardı, Çelik vardı.. dum ka ka ka ka!!!
Ve sevgili interrail, kavuşmak istiyorum!

( öğrendim ki sen de beni istiyormuşsun İnterrail :D )
[-- BLÖRF!!- Ya Tutarsa- Vol-2]

4 yorum:

  1. kuzu şimdi yanımda ciddi bi doktor var( ben ciddi diilim malum )sende tanıyosun aslında bir bahar akşmı cerrahpaşa dolayları konser bekleyen 2 dr adayı bilmem hatırlarmısın.
    neyse asıl konu senin ayağın. sana önerisi aktivitelere ara vermen ( bu tabiki istanbulu gezmeyi bırakman oluyo ) ayacığına iyileşme vakti tanıycaksın ve bandaj sarıcaksın. yanlız bu bikaç günlük bi uyarı diil uzun süre yapmalısın. sonra çok ciddi sorunlar oluşabilir bizden söylemesi.

    YanıtlaSil
  2. interrail da sana kavusmak istiyor ammaaa...
    de/da olayina takik bi insanim ben.
    bosuna mi yazi yazdiriyorum saniyorsun:)
    bu yazidaki hatalari gormemis olayim.
    :P

    YanıtlaSil
  3. tüm uyarıları dikkate alıyorum ve bundan sonra ver elini de/da problemsiz yazılar diyorum! :)) şaşırmadım desem yalan olur okumanıza, hele sevinmedim desem:)) (kocaman gülümsemeli bir Selvi yazdı bu yorumu)

    YanıtlaSil
  4. ve sevgili Burcu ile daha ciddi doktor arkadaşım :) seviyorum sizleri, tıpta ''düşünceli insanlar sayesinde iyileşmiş kadar olan yara'' diye birşey var mı? yoksa olmalı :) yemiş kadar olduk deyimi ilham kaynağım oldu, ahahahh :)

    YanıtlaSil